Kocaeli’de sağlık yönetimi ciddi zaafiyetler geçiriyor. Tam anlamıyla faciaya koşuyor diyebilirim. Bunun da en büyük sebebi günümüzde yaşanan pandemi süreci ile uzaktan yakından alakalı değildir.
Uzun yıllardır hem AKP hükümetinin hem de Sağlık Bakanlığının kendilerine yönetilen seslere çoğunlukla kulaklarını kapatıp, bildikleri yönde ilerlerken defalarca tökezlediklerine hepimiz şahit oluyoruzdur. Bu konuda bize en büyük kanıt Bimer, Cimer ve Sağlık kuruluşlarına yapılan şikayet sayıları kadar, TTB’nin incelediği özel hastanede çalışan hekimlerle ilgili şikayetler, adliyelere açılan davalar vs.
Eleştirilerin hedef noktasında hükümet ve liyakatsiz atamalar, hak etmediği halde hak etmediği konumlara gelenler, yaptığı hatalar ve halkımıza yansımaları yatmaktadır.
Gözden kaçtığına inandığım en büyük nokta CEMAATLER, cemaat havuzundan yapılan atamalardır. Yeni değil uzun yıllardır var, bu hükümetten önceki zamanlarda da vardı, günümüze kadar güçlene güçlene gelirlerken atın ayağı tökezledi. En önceki at arabasının üzerinde FETTULLAHÇILAR yazıyordu, tabi at tökezleyip takla atınca yolcular da savruldu, kimi öldü, kimi sakatlandı, kimi şoka girdi amma velakin at taklalar ata ata parçalandı, ikiye ayrıldı, çatladı velhasıl!
Tabi dün o arabada olanlar başka at arabalarına geçerek yoluna devam etti, bazısı herkesin içinde dün o arabada olduğunu unutup bugün ohh çekmekte de çekse ne olacak, zihniyet değişmedikten sonra.
Fetullahçılardan önce Sağlık Bakanlığında başka tarikat ve gruplar mevcuttu, hatta 2000’lerden önce tarikatçı gruplardan Nakşibendiliğin bir miktar diğerlerinden ağırlığı fazlaydı, ideolojik gruplardan ise ülkücü kadroların sağlam bir teşkilatlanması vardı, hem de ANAP, DSP ve MHP üçlü koalisyon döneminin çok öncelerinden beri, takriben 12 Eylül 1980 sonrası 1984lü yıllardan beri olan güçlü bir yapı hakimdi.
AKP hükümetinin ilk icraatlarından biri kadrolaşmak oldu birçok bakanlıkta olduğu gibi, tabii Sağlık Bakanlığının da nasibini ilk alanlardan olduğunu söyleyebiliriz, ülkücü kadroların o günlerden ne halde olduğunu neler yaşadığını bir tıp fakültesi öğrencisi olarak yakınen tanık olmuştum.
Fettullahçılarla birlikte diğer cemaat unsurları da gecikmedi Sağlık Bakanlığı kadrolarına yerleşmekte, liyakatin yerini biat kültürü almaya başlıyordu.
Bu olanlar herkesin gözünün önünde oluyordu, sadece AKP ya da Ankara’da yaşayanların değil, MİT Başkanından tutun Mamak’taki Mahalle Muhtarına, İspirdeki Kasaba mahallesi sakinlerine kadar herkesin gözünün önünde oluyordu.
Ankara Üniversitesi İbni Sina Hastanesi ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanelerinin hemen yanı başında bulunan Cumhuriyet’in ilk yıllarından beri ciddi hizmetleri bulunan Refik Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü de o günlere kadar yani 2005’lere kadar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için ürettiği tetanoz, polio, humma dahil birçok aşıyı artık üretemeyecekti çünkü bu birim kapatılmıştı.
Bu enstitünün hiç unutmuyorum o yıllarda resmen atıl bir hale çıkarıldığını görürken, fakülteden her çıkıp önünden yürüyüp geçtiğim gün dişlerimi sıkmaktan kendimi alıkoyamıyordum. Gel zaman git zaman kurumun tabelasında ne yaza beğenirsiniz, HALK SAĞLIĞI BAŞKANLIĞI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ !!
Eee kolay mı yıllar içinde palazlanan fettullahçılar Sağlık Bakanlığında üç başlı geçilen sistemde(KAMU HASTANELERİ-HALK SAĞLIĞI-Sağlık Müdürlükleri) kendilerince gelişmeleri fırsata çeviriyorlar, kim bilir belki de hükümeti yanlış yönlendirerek kendi adamlarını iyice sistemin en kritik yerlerine entegre ediyorlardı. AKP hükümeti de dahil tüm siyasi partilerin, herkesin önünde cereyan ediyordu olaylar.
Ankara Balgat’ta bir bina kiralanmış 15 kat mı 20 kat mı artık, bilmem kaç bin odalı, içerde bir tane normal memur bulmak ne mümkün ,şube müdürü, daire başkan yardımcısı, daire başkanı geneli. Yalanım varsa gözüm çıksın, bu kadar sıfata sahip topluluğu ilk defa görüyordum. Fettullahçıların en çok sızdığı kurumlardan bahsediyorum, tepesine de yazmışlar KAMU HASTANELER BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ! Söylediklerime inanmayanlar kuruma giren “Zaman” gazetelerinin sayısına bakabilir, Ip’leri kayıtlı bu kurumun bilgisayarlarından yılda kaç milyon kez hangi gazetelerin okunduğuna bakabilir.
Bu kurum Türkiye’deki tüm kamu ve eğitim araştırma hastanelerinin bağlı bulunduğu kurum o zamanlar, istedikleri gibi at oynatıyorlar ,geçici görevlendirmelerdeki usulsüzlükler gırla, torpiller, adam kayırmalar, değişik değişik hizmet alımları, yapılan ihaleler inanın buradan yapılanları saysam gazetenin tüm sayfaları yetmez yazmaya, o denli yani!
Kocaeli’de nasibini alıyor tüm Türkiye gibi nasibini elbette, DHY gelen doktorların çoğu usulsüz görevlendirmelerdeki baskılara dayanamayıp istifa ediyor, sağlıkta süreklilik esastır diye düşünen yok. Eğer cemaatçiysen kolluyorlar tabi, hem de ne kollama, aklınız hayaliniz durur. Bu olanları bitenleri bilmiyorum diyen vali, milletvekili, MİT müdürü, sendika başkanı, muhtar, STK yöneticisi, siyasi parti il ve ilçe başkanları ,belediye başkanı dahil kim varsa kendilerini bir kez daha istifaya davet ederim.
15 Temmuz’da fettullahçılar tökezleyince biraz Süleymancılara yol verilir gibi oldu ama evdeki hesap baktılar çarşıya uymayacak İskenderpaşacılara yol verelim dendi. Bu arada geçen kısa zaman diliminde de postu değiştiren birçok kripto fettullahçı başka cemaatlere sığındı, biz ettik siz etmeyin din kardeşiyiz bizi bağrınıza basın rica minnet ederek!
Bilinmelidir ki fettullahçıları 25 yıldır çok iyi tanıyan biri olarak çoğunluğunun içinde, fikriyatında, zikriyatında, halen kendilerini akıllarının almayacağı şekilde takip eden biri olarak “BU DEVRAN DÖNECEK BİRGÜN BİZE YAPILANIN hesabını en ağır şekilde soracağız “felsefesinden kurtulamamışlardır. Cezaevlerinde bazı fettullahçıların neler konuştuklarını sosyal medyadan biraz araştırsınlar anlarlar.
Şimdi diyorsunuz ki eee diğer cemaatler, diğer cemaatlerde de maalesef şöyle bir zihniyet, felsefe gelişmiş “Amaca giden yolda her şey mubahtır”. Hangi amaç, kime hizmet ediyorsun diye sorsanız mangalda kül bırakmaz birçokları.
Şimdi bu yazdıklarıma ateş de püskürseler kendilerine çok merak ettiğim bir soruyu da sormak istiyorum; biz Türk Milletiyiz, ben çok şükür Müslüman biri olarak kendilerine Sağlık Bakanlığı içinde bu kadar cemaatçiden bir tane doğruyu savunan müritlerini görmediğim gibi Sağlık Bakanlığı sistemi içinde kul hakkı yiyen bu cemaatlerin bir tanesi çıkıp da Ersoy hoca sen yalan söylüyorsun diyebilir mi, bugüne kadar diyebildi mi?
Peki bu cemaatçilerin hukuksuzları yüzünden Kocaeli’de Halkımız ne çileler çekerken şimdiki sağlık bakanının da İskenderpaşa cemaatine mensup olduğu haberleri medyada yer aldığı ne denli biliniyor?
İskenderpaşa Cemaati lideriyim diyene ve Kocaeli’deki yöneticilerine şu mübarek ayda bir soru daha sormak istiyorum. Sizlerin Kocaeli’deki sağlık sistemi yöneticilerine bu kadar müdahale etmeye hakkınız var mı, eğer varsa sizin mürüdleriniz ki isterseniz ben size olduğunu ispat edebileceğimi buradan beyan ederim, sizin müridleriniz kim ki DEVLET MEMURLARININ üzerinde baskı kuracak ,vatandaş eziyet çekerken liyakatsiz oldukları için çözüm bulamayıp perişanlığa sebep olacak, usulsüzlerin hukuksuzlukların biri değil bini havada uçuşacak?
İskenderpaşa Cemaati açıklar mısın Kocaeli Halkına sana kim Devletin içine bu kadar adam sokabilirsin diye yol verdi?
Cemaatler ve siyaset olarak madem sağlık yöneticilerine bu kadar hassasiyet gösteriyorsunuz anlatın bakalım bu ilde neden Endokrin Uzmanı, Romatoloji Uzmanı, Çocuk Psikiyatrisi, Çocuk Cerrahisi Uzmanı sıkıntısı çekiliyor?
DEVLETİMİZİN güçlü olması için tüm cemaatlerin , grupların şunu idrak etmesini istiyorum, DEVLETLER liyakatli ,işinde ehil ve adil insanlarla gelişir, devamlılığını sağlar, Halkına yarar sağlar.
Bir Devlet Memuru yalnızca DEVLETİNE bağlıdır, MİLLETİ için çalışır, siz CEMAATÇİLER, siyasi partiler, AKP İl Başkanı, CHP İlçe Başkanı, STK’lar ,ağalar ya da milletvekilleri için çalışmazlar.
Kocaeli’deki tüm cemaatlere ve liderlerine sesleniyorum, benim amacım sizlere kötü insanlarsınız demek değil lakin Devletimize zarar veren hiçbir yapıya da göz açtırılmamasından yanayım, bu manada fettullahçılar için bugüne kadar hiçbir cemaatten bir adım, bir tenkit bir eylem de duymuyorum.
Kocaeli’de Devletin içine sızmış, İl müdürü olmuş, memur olmuş ya da sözleşmeli kim varsa hepsine sorarım NEDEN ÇIKIP AÇIKLIYAMIYORSUNUZ cemaatçi olduğunu onu da halkımıza açıklayayım, çünkü 657 Devlet Memurluğu Kanunu açık ve net, bir devlet memurunun bağlı olacağı tek yer DEVLETİDİR.
Sadete gelecek olursak şuanda Sağlık Bakanlığında etkin olduğu söylenen İskenderpaşa Cemaatine şu mübarek Ramazan ayında kendilerini bir kez daha uyarmak istiyorum, bakınız cemaatinizden olduğu ileri sürülen bir müdür bundan yıllar önce bir Cuma günü mübarek Ramazan ayında iftira atarak bir devlet memurunu göz altına aldırmaya çalıştı emniyet yetkilileri aracılığı ile, yetmedi memuriyetten attırmak için her münferitlik örneğini gösterdi, yetmedi ailesine rahatsızlık verdi ,yetmedi yapılmayacak her ahlak fukaralığını gösterdi. O memur hala devleti için çalışıyor ancak yeminine göre bu ildeki İskenderpaşa Cemaati grubunun gerçek yüzlerini önce Kocaeli Halkına sonra Türkiye’ye göstereceğine yemin etmiş.
ALLAH büyüktür sizler kendinizi ne sandınız İskendepaşacılar der durur, sizlere şimdiden sabırlar diliyorum.
Gazi Mustafa Kemal’in “ Tarikatları ve cemaatleri İslam düşmanları kurduğu için hepsini kapattım İngilizler ayağa kalktı” , Fevzi Çakmak’ın “Cemaat ve tarikatlar yahudi ve hristiyanların İslamı çökertmek için Anadolu’da kurdukları ileri karakollardır.” sözlerini hatırlamakta ve hatırlatmakta yarar görüyorum.
Değerli halkımız mübarek Ramazan ayında herkese sıhhatler diler, sahurda ve iftarda yediklerimize çok dikkat edelim, lütfen aşırı şekerli, ağır yemeklerden uzak duralım, lifli gıdalar tüketelim, susuz kalmayalım demek isterim, korona konusunda aşılarımızı yaptıralım, sosyal mesafeye dikkat edelim. Belediye Başkanlarımızdan ricam işe giriş ve çıkış saatlerinde toplu taşıma araç sayılarını artıralım, Kocaeli Valiliği de mümkünse denetimlerde kameralı sisteme geçerek insan üzerine binen iş yükünü azaltma yoluna gitmelidir.
Sevgi ve saygılarımla
Yorum yazarak Kocaeli Halk Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Halk Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Halk Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Halk Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kocaeli Halk Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kocaeli Halk Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kocaeli Halk Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kocaeli Halk Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.